Ozonun Gıda Kodeksine Uygunluğu: Gıda Güvenliğinde Neden Tercih Ediliyor?

Ozonun Gıda Kodeksine Uygunluğu: Gıda Güvenliğinde Neden Tercih Ediliyor?

Gıda güvenliği, modern üretim dünyasında her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. İşletmeler hem hijyen standartlarını yükseltmek hem de kimyasal kalıntı riskini ortadan kaldırmak için daha doğal ve etkili çözümler arıyor. Bu noktada ozon, güçlü dezenfeksiyon etkisi ve kalıntı bırakmayan yapısıyla öne çıkan en güvenilir yöntemlerden biri hâline geliyor.

Peki ozonun gıda kodeksi açısından durumu nedir? Kullanımı güvenli mi? Uluslararası otoriteler ozon hakkında ne diyor?
Bu yazıda, ozonun gıda kodeksine uyumluluğuna dair tüm merak edilenleri ele alıyoruz.


🌿 Ozon Nedir ve Neden Gıdada Kullanılır?

Ozon (O₃), oksijenin yüksek enerji ile birleşerek oluşturduğu güçlü bir oksidan gazdır. Antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkileri sayesinde gıda ve içecek sektöründe:

  • Yüzey dezenfeksiyonu

  • Proses suyu temizliği

  • Meyve ve sebze yıkama

  • Ambalaj dezenfeksiyonu

  • Depolama alanı sterilizasyonu

gibi birçok kritik alanda tercih edilir.

Ozonun en büyük avantajı ise kullanım sonrası hızla oksijene dönüşmesi, yani arkasında kimyasal kalıntı bırakmamasıdır.


🧪 Uluslararası Mevzuatta Ozonun Yeri

Dünya genelinde birçok otorite, ozonun gıda ile temas eden yüzeylerde ve gıdanın kendisinde güvenle kullanılabileceğini kabul etmektedir.

🇺🇸 FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi)

FDA, ozonu “GRAS – Generally Recognized As Safe” (Genel Olarak Güvenli Kabul Edilen) maddeler listesine almıştır.
21 CFR 173.368’e göre ozon:

Gıdanın işlenmesi ve depolanması sırasında, gıdanın yüzeyinde veya gıda ile temas eden ekipmanlarda dezenfektan olarak kullanılabilir.

Bu ifade, ozonun gıda endüstrisinde en üst düzeyde kabul gördüğünün resmi kanıtıdır.

🇺🇳 Codex Alimentarius (FAO/WHO)

Codex’e göre ozon bir proses yardımcısı olarak değerlendirilir.
Suyun dezenfeksiyonu için kabul edilen yöntemler arasında yer alır ve kalıntı bırakma riski olmadığı için gıda güvenliği standartlarıyla uyumludur.

🇪🇺 Avrupa Birliği Mevzuatı

AB, ozonun gıda tesislerinde hem yüzey hem de su dezenfeksiyonu için kullanımına izin verir.
Ozon jeneratörleri için EN standartları belirlenmiş olup ürün güvenliği bu çerçevede denetlenir.


🇹🇷 Türkiye’de Ozonun Yasal Durumu (Türk Gıda Kodeksi)

Türk Gıda Kodeksi’nde ozon:

  • Su dezenfeksiyonunda,

  • Gıda işletmelerinde yüzey hijyeni sağlamada,

  • İşleme ve depolama aşamalarında

kullanılması uygun bir dezenfektan olarak değerlendirilir.

Türk Gıda Kodeksi ve Hijyen Yönetmelikleri’nin temel şartlarından biri, kullanılan dezenfektanın gıdaya kimyasal geçiş veya kalıntı bırakmamasıdır.
Ozon bu kriteri doğal olarak karşılar. Bu nedenle pek çok gıda işletmesi artık klor bazlı kimyasallar yerine ozonu tercih etmektedir.


Ozon Neden Gıda Kodeksi ile Uyumlu Bir Yöntemdir?

  • Kalıntı bırakmaz (O₃, birkaç dakika içinde O₂’ye dönüşür)

  • Kimyasal kullanımını azaltır

  • Bakteri, virüs ve mantarlara karşı oldukça güçlüdür

  • Gıdanın tat, koku ve dokusunu değiştirmez

  • Organik üretim tesislerinde bile kabul görür

  • Çevre dostudur

Bu özellikler, ozonu hem güvenli hem de sürdürülebilir bir hijyen çözümü hâline getirir.


🏭 Gıda Endüstrisinde Ozonun Kullanım Alanları

  • Meyve ve sebze yıkama hatlarında

  • Et, balık ve tavuk yüzey dezenfeksiyonunda

  • Süt ve süt ürünleri tesislerinde

  • Şişe ve ambalaj sterilizasyonunda

  • Depolama ve soğuk hava odalarında

  • CIP (Yerinde Temizlik) sistemlerinde

  • Proses suyunun arıtılmasında

Ozon, özellikle modern, sürdürülebilir ve kimyasal kalıntısız üretim yapmak isteyen işletmeler için vazgeçilmez bir çözümdür.


📌 Sonuç: Ozon Gıda Kodeksine Uygun ve Güvenilir Bir Dezenfektandır

Hem uluslararası otoriteler hem de Türk Gıda Kodeksi, ozonun gıda sektöründe güvenle kullanılabileceğini açıkça belirtmektedir.
Doğal, kalıntısız ve son derece etkili yapısıyla ozon, gıda güvenliğini artırırken işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlar.

Ozon sistemleri, geleneksel kimyasallara güçlü bir alternatif sunarak geleceğin hijyen teknolojilerinde önemli bir rol oynamaktadır.